durmadan eziyordu salyangozları zamanın tozlu ayakları
ve dövüyordu zeytinleri insana tahta olmadığını söyleyen değnek,
ve bir koku siniyordu insana kuşluk vakti,
korktuğu tüm hayvanlar ona sokuluyordu.
ve bilmediği her şey kardeşi çıkıyordu.
çağrılmış bir suçtan.
ve geçiyordu bakışından bir kardeşin kardeşi
evlat edinilmiş zamanın üvey çocukluğuna.